Dergi: 1497       Kategori: İş Dünyası       Yayınlanma Tarihi: 24/07/2020      
  Geri Git       Sayfayı Yazdır       Mail Gönder      

GÜYAD Başkanı Cem Özkök, GENSED Başkanı Halil Demirdağ ve GÜNDER Başkanı Kutay Kaleli güneş enerjisi ile ilgili sektörün son durumunu değerlendirdi.

Güneş Enerjisi Yatırımcıları Derneği (GÜYAD), Güneş Enerjisi Sanayicileri ve Endüstrisi Derneği (GENSED) ve Uluslararası Güneş Enerjisi Topluluğu (GÜNDER) tarafından ortak olarak zoom toplantısı düzenlendi. Toplantıda GÜYAD Başkanı Cem Özkök, GENSED Başkanı Halil Demirdağ ve GÜNDER Başkanı Kutay Kaleli sektörün son durumunu değerlendirdi.

“TALEBİMİZ ESKALASYONUN TL REF OLMASIYDI”

GÜYAD Başkanı Cem Özkök, YEKA GES 3’in ilk defa TL bazında yapılacağına değinerek; “Talebimiz eskalasyonun TL ref olmasıydı. Şartnamede gördük ki eskalasyon ÜFE bazlı. Bir de bir sınır konulmuş. Öncelikle biz bunun kaldırılmasını talep ediyoruz. Bu konuda bankalarla da konuştuk, görüş aldık. Bu olursa bankalar yatırımcıdan yüzde 60’a yakın öz kaynak istiyor. Bunun kaldırılması konusunda girişimlerimiz devam ediyor” dedi.

Cem Özkök Türkiye’de konutlar için düşük faizli krediler olduğunu hatırlatarak; “Belki güneşte de böyle bir imkan olabilir. Bununla ilgili görüşmelerimiz devam ediyor. Eğer böyle bir şey olursa yatırımcılar rahat edecektir. Güneş maliyetleri düşecektir” dedi.

Özkök YEKDEM süre uzatımıyla ilgili Bakanlığın destek olduğunu söyleyerek; “Biz yıl sonu itibariyle tesislerimizi bitirecektik. Fakat, salgından dolayı, yurt dışından malzemelerimizin gelmemesinden dolayı özellikle hidroelektrik ve jeotermal santrallerde ciddi gecikmeler olacak. Bakanlık bunu anlayışla karşıladı, bizim yanımızda oldu ve bu konu mücbir sebep sayıldı” dedi.

Türkiye’nin yeşil enerjiye doğru gideceğini belirten Özkök, “Avrupalı enerjiyi nereden alıyorsun diye soracak. Türkiye’de sanayi tarafı da bunu uygulamaya başladı. Salgından dolayı Türk sanayicisi kendiyle mücadele ediyor. Ama gün geçtikçe toparlanıyor. Türk sanayici sanıyorum önümüzdeki senenin ilk çeyreğinde toparlanmış olur” ifadelerini kullandı.

Cem Özkök hibritle ilgili yönetmeliğin Jeotermal yatırımcılarının beklediğini karşılamadığını da sözlerine ekledi.

“ÜLKEMİZDE YEŞİL ENERJİ TARİFESİ BAŞLIYOR”

GENSED Başkanı Halil Demirdağ, sektörün YEKA 3’ten çok memnun olduğunu ve bundan sonra da Türkiye’nin en batısını da kapsayacak olan YEKA 4’ü beklediklerini de söyledi. Demirdağ; “Enerji Bakanlığı yerlileşme ve millileşme kapsamında çok ciddi efor sarf ediyor. Türkiye’de her sene 1,5 milyon insan 30 yaşına giriyor ve bu insanlara iş bulunması gerekiyor. O yüzden ülkede üretilen her şey bu ülke için çok önemli. 1,5 milyon insana iş bulmamız gerekiyor. YEKA 3 ise bunun devamında yerli malı kullanım şartı var ve yerlilik oranı yüzde 70’e çıkarıldı. Biz burada YEKA 1 ve YEKA 2’de olduğu gibi yüzde 60 ile başlamasını talep ettik. Fakat, Bakanlığımız 70’te ısrar ediyor” dedi.

Çatıda virüse denk geldiklerini belirten Demirdağ, “Sanayici önce fabrikasını ayakta tutması gerekti. Çatı bu süreçte biraz durakladı ama son 1 aydır çatıyla ilgili bir ümitlenme başladı. Çatı yönetmeliği çıktığında binlerce talep olmuştu. Kovid sürecinde bir duraklama oldu. Çatıda kurulumlar Kovid sürecinden sonra artacaktır” dedi.

Avrupa Birliğinin ‘Yeşil Anlaşma’ ile ilgili paketi onayladığını belirten Demirdağ, Şu an Avrupa Birliği bir kanun hazırlıyor. Kanuna göre, enerjisini yeşil enerjiden üretmeyen ülkelere gümrükte sorulacak. Enerjinin kaynağı yeşil mi siyah mı diye sorulacak. Bununla ilgili olarak da ülkemizde yeşil enerji tarifesi başlıyor. Bizde parasal desteğe gerek kalmadan olabilir. Çünkü, Türkiye’nin güneşi çok bol. Doğanın bize vermiş olduğu bir imkan var. Ben ümit ediyorum ki, sanayicimiz de bunu kullanarak Avrupa Birliğinin hazırlamış olduğu yeşil enerji üzerinden yapacağı gümrük kontrollerine hazırlık yapar” şeklinde konuştu.

“ÜFE’NİN ENERJİ FİYATLARINA DOĞRUDAN ETKİSİ OLMADIĞINI DÜŞÜNÜYORUM”

GÜNDER Başkanı Kutay Kaleli sektörün hız kesmeden büyüdüğünü ve bunlardan bir tanesinin de doğrudan istihdam olduğunu belirtti. Kaleli, “Bizim sektörümüzde doğrudan 60 bin kişi istihdam ediliyor. Yenilenebilir enerji bugün geldiği noktada iş gücü anlamında çok domine bir sektör ve bunun hız kesmeden devam etmesini umuyorum. Lisanlı projelerimizin bu sene son yılı. Lisanslı projeler 2020 yılının sonuna kadar tamamlanmak mecburiyetinde. Yetişmezse bu projeler katkı payı ödemek zorunda oldukları için projelerin yapılabilirlikleri düşeceğinden tamamının girmesi bekleniyor. Bu da yıl sonuna kadar 200 MW daha lisanlı projenin işletmeye girmesi demek.

YEKA planlandığından bir süre daha geç çıkmak zorunda kaldı. Pandemi ve normalleşme süreci içinde Bakanlığın bu durumdaki yönlendirmesi olmasaydı ihale 2021 yılına kalabilirdi. Ancak, pandemi enerji tarafında doğrudan bir etki oluşturmuyor. Ama başka yerlerde etki oluşturuyor. Biz de ÜFE ile eskalasyonun bankalar nezdinde problem yaratabileceğini düşünüyoruz. ÜFE kendi içerisinde üretici fiyat endeksine bağlı olduğu için ÜFE’nin enerji fiyatlarına doğrudan etkisi olmadığını düşünüyorum” dedi.

Kovid döneminde lisanslı santrallerde bürokrasinin yavaşlaması ve sokağa çıkma yasağı sebepleriyle lisanslı santral yatırımlarının çok ciddi sekmeye uğradığını açıklayan Kaleli; “Bakanlığa bu sürede taleplerimiz oldu. Talebimiz, YEKDEM’in en az 6 ay süreyle uzatılması oldu. Bu talep tüm yenilenebilir enerji derneklerinin ortak talebiydi” ifadelerini kullandı.

YEKDEM sayesinde bugün ilave 30 bin MW’lık yenilenebilir enerji santrallerinin devreye alındığını hatırlatan Kaleli, Bu sayede Türkiye’nin yenilenebilir enerji profilinin yüzde 50’nin üzerine çıkmış durumda olduğunu belirtti.